30 Ağustos 2011 Salı

Ülkücü şehitleri biliyor musunuz? Bilelim Unutmayalım.

Ülkücü şehitleri biliyor musunuz?


 Her ülkücü okumalı. Ülkücü olmayan ise ahde vefa için okumalı vatanı milletini seven TÜRK İSLAM ÜLKÜSÜ’NÜN EFSANE ŞEHİTLERİ HATRINA OKUSUN.

Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır.

Sizlere kolay bir basarî vaat etmiyorum. Kısa zamanda bir iktidar umanlar bizimle yola çıkmasınlar. Yolumuz uzun ve çetindir. Bu yolda karşımıza menfaat teklifleri, tehditleri ve daha bir yığın engel çıkacaktır. Bu çetin yola dayanabilecekler, bizimle gelsinler. Cesur olanlar, kuvvetli olanlar, gerçekken inananlar kafilemize katılsınlar. başbuğ TÜRKEŞ.


Ülkücü şehitleri biliyor muydunuz?



4 Ocak 1968 Ankara Türk İslam 
 davasının 22 yaşındaki ilk şehidinin Ruhi KILIÇKIRAN’IN Ankara site yurdunun da iftiranı açtıktan sonra şehit olduğunu biliyor muydunuz? Giyecek ikinci bir gömleği dahi olmayan her akşam yıkayan ter kokmasın diye temizliğine önem gösteren, kâfir komünist militanın tövbe hâşâ yaradana küfür etmesine karşı KILIÇKIRAN komünist militana vurarak birkaç masa öteye fırlatmıştır. Tek başına karşı gelen KILIÇKIRAN orada şehit olmuştur.

Ruhî Kiliçkiran ilk göz agrimiz,Sonra Özmeni’miz, İmamoğlu’muz,
Önkuzu’muz derken yandı bagrımız. Unutamam, unutamam unutmam.
....................................


23 Mart 1970 tarihinde Ankara Beşevler'de 22 yaşında Yüksek Öğretmen Okulunda komünist militanlar tarafından şehit edilmiştir... Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğrencisi Süleyman Özmen, Yüksek Öğretmen Okulunda komünist militanlar tarafından sıkıştırılarak, 72 saat mahsur bırakılan ülkücü arkadaşlarına yardım edebilmek için ülküdaşlarıyla birlikte Yüksek Öğretmen Okulu'na gelir. Mahsur kalan arkadaşlarına ekmek götürmek ister. Sabaha karşı meydana gelen büyük çatışmada kızıl silahlar kan kusar. Kurşunlar Süleyman Özmen'e isabet edecek, kaldırıldığı Numune Hastanesinde beş gün süren yaşam mücadelesinde, omuriliğine saplanan kurşunun yaptığı hasar neticesinde şahadet mertebesine ulaşmıştır..
25 Mart Salı akşamı 23:30 da İstanbul'a getirilen Süleyman Özmen'in tabutu T.M.T.F.unda  hazırlanan yere konmuş, sabaha kadar komandolar başında nöbet tutmuşlar ve Yüksek İslam Enstitüler tarafından Kur'an-ı Kerim okunmuştur.
 
 Öz menem! ... Öz menem! ... Onlar kabuk...öz menem! .. Sen yelde savrulan kül..
Yüreklerde köz menem! .. Ülkü uğruna şehid Men Süleyman Özmen' em! 

....................................

8 Haziran 1970 tarihinde İstanbul üniversitesi edebiyat fakültesinde şehit edilen. Yusuf İMAMOĞLU’NUN yapılan otopsi sonucu 36 saattir yemek yemediğini okulun arka bahçesinde bulunan ağaçların altında son namazını kılan İmamoğlu’nun cebinden 35 kuruş çıktığını biliyor muydunuz?
"Yusuf İmamoğlu Türk İslam davasının ne ilk, ne de son şehididir. Aziz şehidimiz Yusuf İmamoğlu'nun ve diğer şehitlerimizin hesabı bir gün sorulacaktır." Başbuğ Türkeş (8 Haziran 1970 Marmara Öğrenci Lokali)

....................................

 23 Kasım 1970 yılında Ülkücü Şehit Ertuğrul Dursun ÖNKUZU’NUN komünist militanlar tarafından ağır işkenceler sonucu şehit düştüğünü önkuzunun kırılmadık kemiği patlamadık yerinin kalmadığını ve ağzından ciğerlerine bisiklet pompasıyla hava verilerek ciğerlerin inde
Patlatıldıktan sonra okulun üçüncü katının penceresinden aşağıya atıldığını biliyor muydunuz?
 
....................................
 
 
12 Eylül idaresinin haklarında verilen idam hükmünün uygulanması sırasında yanlarında bulunan görevli imamın Selçuk DURACIK Halil ESENDAĞ için hiç evliya gördünüz mü diyenlere evet haille SELÇUK’U gördüm diyeceğini dediğini biliyor muydunuz?
Selçuk Duracik ve Halil Esendağ Ülkücü şehitlerimiz aslında iki evliya ülkücü şehit. İlahiyat da okurken vatanı milleti savunmaları darbecilerin zoruna giderek ceza evine koyuluyorlar. İdam vakti yaklaştı idam dan önce ikisi de ne kadar ölümle ilgili ayet var hadis var yazmışlar kıldıkları kaza namazını yazmışlar. Koğuş sorumlusu soruyor Halil nasıl bir gecede asılmak istersin yağmurun hafif yağdığı toprağa çiteledigi bir vakit toprağın kokusunu hissettikten sonra asılmak isterim diyor   Selçuk duracigin yanına ceza evi imamı geliyor teselli etmek için Selçuk duracık imamı teselli ediyor. Hocam biz kadere inanmışız diyor ve imam teselli ediyor. İki gün işkenceden sonra Asıldıktan sonra hemen sonra   ceza evi imamı bağırıyor siz hiç evliya gördünüz mü siz hiç evliya gördünüz mü Halil esendag şehit oldu diyor Yağmurun hafif çiteledigi bir an toprağın kokusunu hissettikten sonra şehit oldu diyor. Eğer Halil gökten ateşlerin yağmasını isteseydi cenab-ı ALLAH gökten ateşleri yağdırırdı. Her yiğidin harcı değildir idam sehpasına koşarak kendi gidip imlegi kendi boynuna takmak. Sehpayı kendisi itip asılmak istemiş ola ki ALLAH’A karşı intihar olur düşüncesiyle vazgeçip asılmasını beklemek her yiğidin harcı mı diyor. Halil esendagın babası ceza evine mektup yolluyor arkadaşlarına üzülmeyin diye   Halil esendagın annesi benim oğlum gerçekten şehit mı oldu yoksa pis bir siyasete kurban mı gitti diyor     O gece rüyasında cenneti alayı görüyor kalabalık bir şekilde peygamber efendimizin ashaplarını sahabelerini görüyor bayan sahabeler bir tarafta erkek sahabeler bir tarafta   Annesi soruyor bu kalabalık nedir neden toplandılar diyor Birazdan Halil esendag ile Selçuk duracigin nikahı var ALLAH'in resulü nikahını kıyacak Halil esendag ve Selçuk duracik şehit oldu diyor hak katında şehittirler diyor   Ülkücü harekette şehit olan hepsi ilim seviyesinde yüksek kişilerdi hiç biri imanından vatan millet sevgisinden taviz vermedi   Hepside ALLAH katında şehittirler   ALLAH TÜM ŞEHİTLERİMİZDEN RAZI OLSUN ALLAH RAHMET EYLESİN...

....................................


26 Mart 1988 Velican ODUNCU Türkistan’dan 
 Türkiye'ye göç eden bir ailenin çocuğu olarak 1964 yılında dünyaya gelmişti Velican. 26 Mart 1988 gecesi dost bildiği can bildiği vurdu onu ellerinde şişlerle uykusunda  saldırdılar O'na... Türkistan'ın has evladı Velican Oduncu, 14 yaşında girdiği cezaevinden, 24 yaşında şehitlik mertebesinde çıktı...
VELİ CAN KİM DEMİŞ EVVELİ CAN KEŞKE CANIM GİDEYDİ GİTMEYEYDİ VELİ CAN GÖRDÜ VELİ NE BİR GENÇLİK YAŞADI NE DE GÜN GÖRDÜ VELİ BİR VELİ CAN DAHA YOK GEZSEN YEDİ DÜVELİ..

....................................

12 Eylül idaresi tarafından idam edilen Mustafa PEHLİVANOĞLU’NUN son mektubunda. “Şunu hiçbir zaman unutmasınlar ki, Mustafalar ölür Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakındır zafer daima Allah’a inanlarındır.” Dediğini biliyor muydunuz? 

Sevgili anneciğim ve babacığım, sizler beni bu yaşa kadar büyüttünüz ve yetiştirdiniz. Benim sizlere karşı işlemiş olduğum hataları ve suçlarımı affedin. Hakkınızı helal edin.
Ben sizlerin bir evladınız olarak, bugüne kadar Cenab-ı Hakkın ve Onun Resulünün, Yüce Peygamberimizin yolundan ayrılmadım. Alın yazımız böyle yazılmış. Kader ne ise onu çekeceğiz. Ben de kardeşim Haydar gibi bir an önce Allah'ın huzuruna çıkacağım.
Eğer benim günahım varsa Cenab-ı Allah'ın huzurunda çekmeye hazırım. Yok, bir yanlışlık sonucu ölümüme karar verenler, idam edenler Allah'tan bulsunlar. Şunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, Mustafa'lar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakındır. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır.
Bunun için hiç üzülmeyin. Cenazemin arkasından ağlamayın, günahtır. Sizden ricam ağlamayın. Anne, sizlerle helalleşmek isterdim, fakat olmadı. Hakkım varsa, hepinize helal olsun, siz de helal edin.
Son olarak, abime, yengeme, yiyenime, bacıma selam eder, haklarını helal etmelerini dilerim. Nişanlıma da selam eder, Cenab-ı Allah'ın mutlu bir yuva kurması-için ona yardımcı olmasını dilerim.
Oğlunuz Mustafa
....................................

 
17 Mart 1978 tarihinde Ömer bayraktar, Salih ulu. Bahri bilge Cevat koca, Sinan koca isimli 5 ülkücü işçinin aynı anda dev yol militanları tarafından katledildiğini Ümraniye oturan bu ülkücülerin hepsinin Giresunlu olduklarını Sinan ile Cevat’ın kardeş olduğunu Sinan Koca’nın henüz 10 günlük bebeği olduğunu biliyor muydunuz?

....................................

18 Eylül 1979 tarihinde Adana’da 6 Ülkücü öğretmenin arkalarından ateş açmak suretiyle şehit edildiğini Ahmet GÜLEÇ, Davut KORKMAZ, Mülslüm TEKE, Yılmaz KIZILAY, Mustafa KARACA, Özcan DORUK isimli öğretmenlerin halen katillerinin bulunmadığını biliyor muydunuz?

....................................

12 Eylül idaresi tarafından idam edilen Cevdet KARAKAŞ’IN avukat barolarından hiçbir avukatın savunmak istemediğini ve karakaşın savunmasını kendi yaptığını biliyor muydunuz?

....................................
 
 17 Nisan 1980 tarihinde Malatya belediye başkanı Hamit FENDOĞLU’NUN evine gönderilen bombalı paketin patlaması sonucu Hamit Fendoğlu kızı ve iki torunu şehit edildiğini torunu olan selim bozkurdun fendoğlunun daha iki buçuk yaşında olduğunu küçük selim bozkurdun babasının vatani görevini yaptığını biliyor musunuz?
 ....................................
 
12 Eylül idaresi tarafından asılarak şehit edilen Cengiz BAKTEMUR’UN korkusuzca idam sehpasına yürüyüşüne şahit olan ceza evi personelinin.“Bizce şehittir o şehitlik mertebesine ermiş birinin karı değildir severek ve koşarak ilmeği boynuna geçirmiştir” dediğini biliyor musunuz?

....................................

5 Eylül 1979 yılında şehit olan Adem pekmezci isimli ülküdaşımızın henüz 15 yaşında olduğunu biliyor muydunuz?

....................................

Ülkücü şehit Ahmet EVCİMEN’İN bakır köydeki sürmeli otelinin önünde 20 den fazla kurşunla şehit edildiğini biliyor musunuz?

....................................

Tokat’ın zile ilçesinde kitap ve defterlerinin her sayfasında büyük ülkü devi Ertuğrul dursun önkuzunun ismini yazılı olduğunu ve mezarı önkuzunun yanında bulunduğunu ve ailesinden son istediğinin bu olduğunu biliyor musunuz?
....................................
 


Ülkücü şehitlerden Ahmet SARPKAYA’NIN kurban bayramının son günü mahallerine baskına gelen komünist militanları fark edip durumdan arkadaşlarını haberdar etmek için evlerini dolaşırken açılan ateş neticesiyle öldüğünü ve 18 yaşındaki SARPKAYA’NIN sağır ve dilsin olduğunu biliyor musunuz?

....................................

Uşakta dokuma işçisi olarak çalışan Alaattin GÜNDÜZ’ün doğum yapmak üzere eşinin yanına giderken 27 kurşunla şehit edildiğini gündüzün vefat ettiği gün bir oğlunun dünyaya geldiğini ve adının Alaattin olduğunu biliyor musunuz?

....................................

Eşitlik olsun diye 12 Eylül idaresinin bir kahpesi kenan evrenin yüzünden Selçuk DURACIK, Halil ESENDAĞ, Cengiz BAKTEMUR, İsmet ŞAHİN, Mustafa PEHLİVANOĞLU, Fikri ARIKAN, Cevdet karakaş, Ali Bülent ORKAN, Ahmet KERSE, olmak üzere dokuz ülkücüyü asarak şehit ettiğini biliyor musunuz?

....................................

Alican Karaosmanoğlu’nun 18 Haziran 1979 yılında mimar kemal lisesi öğrencisiyken şehitlik mertebesine ulaştığını ve yaşının henüz 17 olduğunu biliyor musunuz?

....................................

6 Ağustos 1979 yılında şehitlik mertebesine ulaşan Ali ÇETİN’İN vatani görevini asteğmen olarak yaptığı sırada Kayseri’de bulunan ailesini ziyarete gittiğinde şehit düştüğünü evli ve iki çocuk babası olan çetinin komünist militanlar tarafından önce dişlerinin söküldüğünü sonra üzere asit dökülerek bıçaklandığını ve sonra yakıldığını biliyor musunuz?

....................................
 
3 Haziran 1980 tarihinde şehit edilen Ali KOÇ’UN henüz 18 yaşında olduğunu ve o yaşlarda kayseri ülkücü gençler derneğinin plevne mahallesi şubesi başkanlığını yaptığını biliyor musunuz?

....................................
 
Ali Osman DEVECİOĞLU isimli ülkücü şehidimizin yaşlı annesinin emekli maaşını almaya götürürken çeliktepe’de komünist militanların silahlı saldırınsa uğrayıp kafasına isabet eden tek kurşunla olay yerinde annesinin kucağında şehit düştüğünü biliyor musunuz?

....................................

Ülkücü şehitlerden İsmail TOMAÇ’IN 5 Haziran 1980 de Bursa’nın çınar mahallesinde kırtasiyeci dükkânında Kuran-ı Kerim okurken komünist militanlar tarafından şehit edildiğini İsmail TOMAÇ’IN yeni evli ve 13 günlük bir bebeğinin olduğunu biliyor muydunuz?

....................................
 
Mehmet ve Bahattin NAR için 4 ağustos 1980 de mecidiye köy gülbagı mahallesindeki bakkal dükkânlarına silahlı bir baskın düzenleyen komünist militanlarca kardeşiyle birlikte şehit edildiğini biliyor musunuz?
 
....................................
 
 Ülkücü şehit Mehmet akarsu’nun Balıkesir gönende 3 Temmuz 1979 da şehit edildiğinde henüz 16 yaşında olduğunu biliyor musunuz?

....................................
 
19 yaşındaki Orhan kadir öğütçünün babasına ait işyerine baskın düzenleyen komünist militanlar tarafından kurşunlanarak şehit edildiğini ve ağabey’in inde daha önce şehit odluğunu biliyor musunuz?

....................................
 
Sivaslı olup İstanbul’un fatihe bağlı Çarşamba semtinde oturan 18 Kasım 1979 da ülkücü şehitler kervanına katılan yaşar canikliğilin Elazığlılar kıraathanesinde otururken genel kontrol bahanesiyle pol-der li polislerce üstü arandıktan içeri giren bir komünist militan tarafından şehit edildiğini biliyor musunuz?
....................................


Ey ülkücü hareket ey ülkücü hareket bunları bil ama unutma!...


DİĞER ŞEHİTLERMİZİN HEPSİNİ YAZAMADIK HAKKINIZI HELAL EDİN İSTERSENİZ DİĞERLERİNİDE MEİL ATARIZ.

NE ŞEHİTLERİMİZİ UNUTTUK NEDE KAHPE EYLÜLÜ!...


Hiç yorum yok: