12 Ocak 2013 Cumartesi

Türk'ün Simgesi Bozkurt!...


Neden Türkler'in Simgesi Bozkurt'tur ?




         Türkler  tek Hak Din olan İslamı seçmeden önceki dönemde de Gök Tengri kavramı ile kutsal bir inanışa sahiptiler.Bozkurta yada kartala tapınma gibi bir durum söz konusu dahi olmamıştır. Din husunda kutsal sayılmamış ancak milli bir değer içermiştir. Türklerde bozkurt ve kartal diğer tüm milletlerde olduğu gibi milli düşünce ve özelliklerinin sembolleştirilmiş şeklidir. Yer yüzünde her millet kendisine bir hayvanı sembol
edinmiştir.

       Örneğin ;Rusya’nın Ayı, Hindistan’ın İnek,İngiltere’nin Aslan,İsrail’in Tilki , Fransa’nın Horoz, İspanya’nın Boğa,Çin’in Ejderha,Avusturya’nın Kangurudur. Bu milletlerin seçtikleri ve kendileri ile özdeşleştirdikleri sembolleri tercih etmelerinin sebepleri vardır.;Rusların milli sembolü olan beyaz ayı uzaktan bakıldığında çok sevimli ve hatta yanına gidip onu sevme iştahı bile uyandırır ancak beyaz ayının bu cezbedici sevimliliği ile yanına yaklaştırdığı avına öyle bir darbe indirir ki , pençelerinin arasına öyle bir alır ki bir daha kurtulmak mucizelere bağlıdır.Sakinliği ve çekiciliği altında son derece vahşi ve ezici bir karaktere sahiptir.

        Bozkurt, bozkırların mağrur ve başeğmeyen hayvanıdır Ona asla boyun eğdiremezsiniz Hiçbir zaman evcilleşmez İnsanla dost olabilir; ama yalnızca o kadar Asla köpek ya da bir başka hayvan gibi insana boyun eğmez, köle olmaz Çünkü Bozkurt, özgürlüğe tutkundur Bir köpek gibi sahibine bağlanıp bedava yemek için yaltaklanmaktansa, özgür bir biçimde açlıktan ölmeği yeğler Yenilebilir, ama ezilmez Öldürülebilir, ama diz çökmez Avlanabilir, ama tutsak edilemez O, hürriyetine aşıktır.

       İşte bunlardan ötürü Türkler, özgürlüklerinin timsali olarak Bozkurt'u kendilerine simge seçmişlerdir Bozkurt, Türk bağımsızlığının ve Türk özgürlüğünün simgesidir Türkler de, Bozkurtlar gibi özgürlüklerine vurgundurlar…

       En eski Türk efsaneleri kurt ile başlar Kurt, Türk mitolojisinin başlangıcı ve aynı zamanda en önemli motifidir Bozkurtlar, öteki kurtlara benzemezler . Onlar sürü halinde dolaşırlar Başlarında yaşlı ve deneyimli bir önder kurt bulunur ki bu kurda Eke Kurt adı verilir.

           Kurtlar, başka hayvanlar gibi sürünün en güçlü hayvanını değil, en deneyimli olan üyesini önder olarak seçerler . Tüyleri kırlaşmış ve gök olmuş bu önder kurtlar sürüyü çekip çevirir, yönetir, yiyecek bulmak için en uygun koşulları ararlar.

           Türkler, yaşlı ve deneyimli kurdun ardından koşan genç kurtlardan daha çok öndeki yaşlı, deneyimli ve yeleleri kırlaşmış Gök Kurt'a önem verirlerdi. En eski Türk efsanelerinden beri görülen gök kurtlar da yeleleri kırlaşmış, sürülerini usta bir komutan gibi yöneten, düşmanları şaşırtıp pusuya düşüren böyle kurtlardır ''Gök'', hem sonsuzluğa uzanan göğü, hem de göğün kendi rengini anlatan bir deyimdir .

          Oguz Kagan dahi, yüzü gömgök olarak doğmuştur Eski Türkler, Tanrı elçilerine de Gök Sakallı derlerdi Gök Börü, Gök Kurt, Boz Kurt deyimleri de böyle bir ululuğu ifade eder.

         Türkler, yeleleri kırlaşmış deneyimli ve öncü kurtlara önem verirlerken Moğollar'ın gözlerinde köpekler kutsallaşmıştır Moğollar'ın öz mitolojilerinde egemen olan hayvan kurt değil köpektir. Fakat Moğollar, uzun süre Türkler'in egemenliği altında yaşamışlar, Türkler'den kültürel olarak yoğun bir biçimde etkilenmişlerdir. Bu etkileşimin sonucu olarak öbür kültürel unsurlarla birlikte Bozkurt'u da almışlar ve Cengiz Han'ın ataları arasına Bozkurt'u koymuşlardır. Ancak yine de, Moğol kültüründe Bozkurt çok önemli bir yerde değildir. Türkler de ise Bozkurt, destan - efsane - mitoloji - folklor derken hemen hemen her alanda ortaya çıkar. Çünkü Bozkurt tarihin derinliklerinden kaynaklanan bir ivme ile Türk kültüründe ayrılmamacasına yer

edinmiştir.

         İşte, bütün bu anlatılanlar Bozkurt'un Türklük için niçin'ini ve nasıl'ını açıkça ortaya koymaktadır. Bozkurt, Türk özgürlük ve bağımsızlığının timsali olarak, Türk kültürü ile bütünleşmiş bir biçimde,  Türklüğün benlik ve belleğinde yaşamaktadır…


           Türklerin Bozkurdu ve Kartalı seçmeleri de bir o kadar manidardır. Her şeyden evvel bozkurt evcilleştirilemeyen , insanların kendi istek ve arzularına göre kullanamadıkları tek hayvandır.  Dünyanın hiç bir yerinde bir bozkurdun evcilleştirildiği görülmemiştir. Dünyanın en büyük sirkleri en vahşi yılanları, timsahları, aslanları , kaplanları evcilleştirebilmiş ancak bozkurdu bir kapalı kafeste dahi tutamamışlardır. 

         Dünyanın en büyük hayvan evcilleştiricisi olan John MCqueen bir bozkurdu evcilleştirmek için çelik parmaklıkları olan dev bir kafese koyup boynuna tasma taktıklarını ve saatler sonra döndüklerinde önüne konan kuzuyu yemeden kafasını parmaklıklara vura vura intihar ettiğini gözlemlemiştir. 

 Bazı işgüzarların kurt kelimesini bozkurd ile özdeşleştirirler.  Halbuki kurtlar kendi içerisinde fırkalara bölünmüştür.  Türkler bu kurtların tamamını değil sadece bozkurdu kendisine sembol edinmiştir.  Çünkü bozkurt zeki ve çeviktir. Tek başına hareket etmez. Yakaladığı avı paylaşır ve yanındakilerle yer. Kelimenin tam manasıyla toplumculuk özelliğine sahiptir..

         Asla leş yemez, onun bıraktığı leşi çakallar yer. Avının üzerine çok akıllı taktik ve stratejilerle saldırır. Saldırıdan ziyade tıpkı savaş taktikleri uygular.
  
        Avını görür görmez neticesini düşünmeden açlık ve avlanma hissi güderek saldırmaz, önce ekip halinde avının kaçıp kurtulabileceği tüm yolları tıkar, en uygun tuzağa düşene kadar bekler, çevresini hilal şeklinde çevreler, sarar ve hep birlikte saldırırlar. Avını kesinlikle elinden kaçırmaz, en kısa zamanda yok eder. 

        Bilim adamları da ayrı bir araştırma yapmış ve üstten delikli bir hücreye atılan bozkurdun önüne konan canlı kuzuyu günlerce aç olmasına rağmen yemediğini, yerinde duramayarak kafasını hücre duvarlarına vurarak kendisini ziyan ettiği ispatlanmıştır. Yine bilim adamları tarafından tek eşli olduğu gözlemlenmiş dişisini kıskandığı ve ölüm anına kadar ona bağlı olduğu bilimsel gözlemlerle kanıtlanmıştır…


          Bozkurt avına yaklaşırken savaş taktiğini kullanır demiştik. Türklerde Hilal ve turan taktiği bozkurtlardan esinlenerek geliştirilmiş bir savaş stratejisidir. Metehan’ın bulduğu askeri onluk sistemini bu gün hala tüm dünya orduları kullanmaktadır.  Metehan’ın bu askeri onluk sistemi ve disiplini kitabelerden anlaşıldığı üzere bozkurtlara bakarak geliştirmiştir”.


Bu sebepten bozkurt Türklüğün sembolüdür. 

        Kartal motifi de aynı şekilde Türk düşünce ve hayat tarzını yansıtan bir semboldür. Çünkü kartal yuvalarını engin kayalıklara kurar, manzaraya ve olaylara daima hâkimdir. Alıcı ve avlayıcı bir kuştur. Beslenmesi bizatihi kendi avlanması yoluyladır, akbabalar ve kuzgunlar gibi leş yiyen bir hayvan değildir. Avını cüsse olarak kendisinden büyük olmasına dikkat eder kendisinden küçük olan diğer kuşlara serçe, kırlangıç gibi kuşlara saldırmaz. Tek başına göklere hâkim olma duygusuna sahiptir.

        Denilebilir ki; Bozkurtla Türk’ün bağımsızlığı, toplumculuğu, liderlik ve ona bağlılık anlayışı, akıllılığı, cesareti, teşkilatçılığı kartal ile de beylik duygusu, adaleti, büyük davalara sahip olma düşüncesi, Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi sembolize edilmiştir.

Ancak şunu ifade etmek gerekir ki, eskilerden beri Türkler arasında bozkurdun sembolize edilişi, onun kutsal oluşundan değil, onunla anlatılmak istenen mazi açısından, Türk Kültürü’nün yaşanması ve yaşanması için de mücade edilmesi açısından da önemlidir.

        Çakal zihniyetli insanların dolduğu âlem-i insanlıkta, bozkurt zihniyetli bir tek kişinin kaldığını hissetmek bile, bu kadim milletin ilelebet töresiyle var olacağının teminatıdır.

        Yukarıda ki biyolojik ve karakteristik özelliklere dayanarak aktardığımız sembollerimize destanlarımızda eşlik etmektedir. Ergenekon destanının da bir bozkurdun Türklere yol göstererek yeni yerleri yurt edinmelerini sağlamıştır.

          Tarihte birçok devletimiz bozkurdu ve kartalı ( çift başlı kartal) bayraklarında da kullanmıştır. 

Büyük Selçuklu Devleti Bayrağı Çift Başlı Kartal’dır.
Göktürk Devleti’nin Bayrağı Bozkurt Kafasıdır. 
Bu sebepten bozkurt Türklüğün sembolüdür.


 
 
Biz? Neden başka bir hayvan değil de Gök yeleli Bozkurt'u sembol edindik?
Türk'e Sembol olan Bozkurt'un En Belirgin Özellikleri şu şekilde sıralamak



Bozkurtlar atasına bağlıdır; Bozkurt sürüsünden ayrılan bir erkek bozkurt karşılaştığı bir kara kurt sürüsüne girer.

Girdiği sürünün liderliğini alır; Bozkurt özgürlüğüne düşkündür. 

        Dünyada evcilleştirilememiş tek hayvan olma unvanı Orta Asya bozkurtlarındadır.

       Hayvan yakalandığında tüm hayvanların aksine gırtlak kısmında bulunan öd denen keseyi parçalar ve intihar eder.

Bozkurt esareti kabul etmeyen bir varlıktır.

        Bozkurt'un boynuna tasma takıp bir kafese koyamazsınız. Bozkurt ölümü kabul eder kendisini parçalar ve intihar eder.

        Bir bozkurt sadece yiyeceği kadarını avlar ve yavrusu olan bir hayvana saldırmaz, avlamaz. Bozkurt leş eti yemez. Kendi avını kendisi avlar. Başka hayvanların avladığı leşi yemez.



Bozkurtlar eşlerini kıskanırlar.

Bozkurt dişisi asla bir kara kurtla çiftleşmez. Bozkurt yaşamından tek eş seçer. Eşi ölmeden başka eş aramaz.

       Bozkurt sürüsü sağdan ve soldan giden öncüler, akabinde de göbekten gelen ana kuvvetle saldırırlar düşmanına.

       Bozkurt cesaretli ve ölümüne mücadele eden bir yapıya sahiptir esareti kabul etmez.

Bozkurtların bir lideri vardır ve sürü o liderin emrinden çıkmaz.

      Bozkurt liderine bağlıdır, dinlenme anında da lideri etrafında koruma tedbirleri alır.

       Bozkurtlar avlamaları, toplu yaşama kurallarına uyma vb. açılardan bir sistem içerisindedirler, yani asildirler.

Bozkurtlar teşkilat halinde bir yaşam sürerler.

       Bozkurt ekip çalışması yapar ve Hürriyetine son derece düşkündür. Bozkurtlar asla organizesiz ve plansız hareket etmez, avlanmazlar.

       Karda yürüyen 40 bireylik bir Bozkurt grubunu takip etseniz ancak, beş, altı ayak izi görebilirsiniz, o kadar dikkatli ve organizedirler, çünkü grup önde giden lider bozkurt'un ayak izlerine basarak ilerler. 6-7 kurt bulacağınızı düşünürken koca bir sürüyle karşılaşabilirsiniz.


KURT BAŞINI ALLAH'A ÇEVİRMİŞTİR,ONU ZİKREDER
ÇAKAL İSE KURT POSTUNDA ŞEYTANA HİZMET ETMEKTEDİR..
 

Bozkurt hürriyetine ve özgürlüğüne önemli derecede düşkündür. Hürriyetsiz yaşayamaz, adeta duygusallık içinde kendisini ziyan ederek ölümü tercih eder.

      Tüm hayvanlarda bir yavrunun annesi yada babası ölürse yavru da ölür. Fakat bozkurtlarda sürü hiyerarşisi buna müsaade etmez , yavrunun hem annesi hem de babası ölse dahi yavru hayatta kalır. Diğer sürü üyeleri yavruyu evlat edinir ve kendi yavruları gibi büyütürler.

      Bozkurtlar, yanında kuzusu olan koyuna saldırmazlar.(Yavrusu olan bir hayvana saldırmazlar) Bozkurtların en önemli özelliklerinden biriside liderlik vasıflarına sahip olmasıdır. İki veya daha fazla bozkurt bir araya geldiklerinde içlerinden birisi mutlaka lider olur.  Faaliyetleri ve kendileri o lider etrafında kümelenir.  Bir diğer önemli özelliği ise avlarını yakaladıkları vakit ilk önce dişilerin ve yavruların karınlarını doyurmalarını sağlarlar, daha sonra kendi karınlarını doyururlar.

 
Bizim sembolümüz, Gök yeleli bozkurttur; yani "GÖKBÖRÜ" . 

Bu kurt türü sadece Orta Asya dolaylarında yaşamaktadır.

Türk milleti Bozkurt'u bu taşıdığı özelliklerden dolayı kendine sembol edinmiştir.

 Türk milleti asırlarca bozkurt'laşan şahsiyetler yetiştirmiştir.

Bozkurt bu nedenle tarihimiz içinde bayrak olarak da kullanılmıştır.


        “Millî sembol olan Bozkurt”a köpek diyenler için de durum aynıdır. Üstelik onlar aynada kendilerini görmektedir”..   HÜSEYİN NİHAL ATSIZ...

        “Köpek Suyu İçerken Gürültü Çıkarır Korkunca Havlar Darbe Alınca İnler;Oysa Kurt Suyu Sessizce İçer Ay Işığında Aşkını Ulur Ölümden Korkmaz Boynuna İp Bağlayamassın Özgürlüğü İçin Ölmeyi Tercih Eder”…    Cengiz Han


“Damarlarında Bozkurt'u hissedebilen her Türk'e selam olsun”
Allah Türk'ü Korusun ve Yüceltsin



Hiç yorum yok: