3 MAYIS TÜRKÇÜLER GÜNÜ
3 Mayıs Türkçüler Gününün
oluşumu
Hüseyin Nihal Atsız Orhun Dergisi’nin 16.
sayısında, yani 1944 yılının Nisan ayında yayınlanan sayıda, Sabahattin Ali’ye
“vatan haini” demiştir. Sabahattin Ali de bu olay üzerine Atsız’a dava
açmıştır. Atsız da bu dava
için 2 Mayıs 1944’te Ankara’ya trenle gidiyor. Ancak bir bakıyor ki
kendisini bir grup genç karşılamış. Ertesi sabaha kadar o gençlerle sohbet ediyor. 3
Mayıs sabahı otelden çıkan Atsız gençlerle birlikte adliyeye giderken Ulus’ta
büyük bir kalabalığının kendisine desteğini görüyor. Bu gençler hiçbir kuruluş tarafından organize
edilmeden bir araya gelmiş gençlerdir. İşte 3 Mayıs o günden beri Türkçüler Günü
olarak kutlanıyor.
Nihal Atsız aleyhine açılan ve Turancılık veya Türkçülük davası olarak bilinen davanın 3 Mayıs 1944'teki duruşma gününde, Atsız'a destek için büyük bir gösteri yapılmış, sonrasında birçok Türk insanı işkenceye maruz kalmıştı. Davanın beraatla sonuçlandığı 1947 yılından itibaren ise 3 Mayıs günü milliyetçiler için bir bayram günü olarak kabul edildi. 1950'li yıllarda kutlanmaya devam eden 3 Mayıs, 1970'li yıllardan itibaren de Türkçülük Günü, Milliyetçiler Bayramı veya Türkçüler Bayramı gibi adlarla kutlandı."“Bundan sonra 3 Mayıs Türkçülerin günüdür.
1944’ de Ankara’da
Hüseyin Nihal ATSIZ’ ın önderliğinde bir kaç bin Türk gencinin gerçekleştirmiş olduğu Türkçülük Hareketi,
milletin içine kadar girmiş olan Komünizm’e karşı verilecek mücadelenin şuurlu bir biçimde uyanışını teşkil etmektedir. Türkçülük için önemli bir adım olmasının yanı
sıra büyük ıstırapların da başlangıcı olan bu cesur hareket, milli bilinci olmayan ve
kendilerine kutlayacak gün arayan siyasi şamatacılar tarafından eğlenilecek bir gün gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Hâlbuki her
Türkçünün kendisine bunalımdan çıkış yolu olarak kılavuz edinebileceği bu fedakâr hareket, kapsamlı şekilde öğrenilmeli ve onurlu bir duruşla her yıl anılmalıdır.
Türkçülük kavramını iyi araştırmak gerekiyor. Zira altında bir devletin tarihi yatıyor. Türkçülük, Türk’ü sevmeyi, onu yüceltmek için çabalamayı gerektirir.
3 Mayıs 1944 milletimizin Türkçülük mücadelesinin bayraklaştığı önemli bir günü ifade etmektedir.
Türk Milliyetçileri Türklüğü savunmanın bedelini işkencelere ve tabutluklara maruz kalarak, çile ve sıkıntılara göğüs gererek ödemişlerdir.
3 Mayıs Türk Milliyetçilerinin Türklüğü ve Türk Ülküsünü doğru okumak, geçmişten ders alıp, Türk Milletinin daha çok çalışmasının önemini kavramak ve kabul etmektir, Türkü yüceltmek Türk Milliyetçiliği tarihinin altın sayfalarını oluşturan başta Hüseyin Nihal ATSIZ ve Başbuğ Alparslan Türkeş daha birçok Türk Milliyetçisini rahmet ve minnetle anıyoruz.
Türkçülerin
“Ata” olarak niteledikleri Nihal Atsız’a dayanır bu günün temeli Hüseyin Nihal
Atsız, büyük Türkçülerimizdendir. Kendisi Türkçülüğün önderi sayılabilir.
Ancak hiçbir zaman unutmamak gerekir ki Atsız, bir Osmanlı araştırmacısıdır.
Osmanlı’yı reddetmemiştir. Dini reddetmemiştir. Türkçülük dinsizlik demek değildir.
Son
günlerde yaşanan gelişmeler ışığında 3 Mayıs tarihinin önemi daha iyi
anlaşılmaya ve daha büyük
katılımlar ile kutlanmaya başlanmıştır. Başbuğumuz Merhum Alpaslan Türkeş'in de söylediği gibi 3 Mayıs, Türk milliyetçilerinin,
Türk milletinin varlık davası için çektikleri ıstırabın, elemin ve gözyaşının ifadesidir. 3
Mayıs 1944 tarihli ünlü Turancılık davasından hareketle, 1947'den itibaren
ülkücüler 3 Mayıs'ı Türkçülük Günü ilan etmişlerdir.
3 Mayıs 1944′te
gerçekleşen bu hareketin, Kürşad’ın yapmış olduğu
ihtilaldan farkı yoktur. O zamanki Göktürk Devleti’nin bekası kırk yiğitle kurtarılmış,1944′te ise
yirminci yüzyılın Kürşad’ı olmaya erişmiş H.Nihal ATSIZ ve birkaç bin Türkçü genç
aynı kahramanlıkla devletimizin devamını sağlamıştır. Aradan geçen süre içerisinde Türkçülerin vermiş olduğu mücadele, çekilen ıstıraplara rağmen kararlılığını yitirmemiştir. O
zamanki Moskofçu zihniyet bugün kılık değiştirmiş şekliyle
tekrar karşımızda durmaktadır.
Fakat bugün
itibariyle Türkçülerin ciddi sıkıntıları vardır. Böylesine planlı bir tehlikeye
karşı Türkçülerin ne medyası,
ne sendikası, ne de sermayesi vardır. Hiçbir zaman siyasallaşmamış olan Türkçülük, milletin
büyük çoğunluğu tarafından ırkçılık olarak görülmeğe başlanmış, neticesinde kendi soydaşlarımız tarafından dışlanır hale gelmiştir. Hâlbuki yıllarca devam
eden siyasi denemeler göstermektedir ki; bu ülkenin geleceği yine Türkçülerin yüksek
görev ahlakı sayesinde kurtarılacaktır.
”Zamanı gelmiş bir fikrin önünde hiçbir kuvvet duramaz.”
Türkçülük, tek sandığı düşmanına karşı 3 Mayıs hareketini
yaparken onun çift olduğunu acı bir deneme ile öğrendi. Bu milli hareketin zaferinden korkan Türkçülük düşmanları, Türkçüleri ortaçağı andıran vahşetlerle hapse atılır ve
aleyhlerinde türlü yayınlar yapılırken, onları tartışmaya çağırmak garabetini de
gösterdiler. Tarih bunu bağışlamayacak ve Türkçüler günü olan 3 Mayıs, bir gün
Türklerin günü olunca onlar tarihin büyük mahkemesinde layık oldukları akıbete uğrayacaklardır.
Türkçüler birlikte veya yalnız, her yerde 3 Mayısı analım.
Türklerin günü olunca onlar tarihin büyük mahkemesinde layık oldukları akıbete uğrayacaklardır.
Türkçüler birlikte veya yalnız, her yerde 3 Mayısı analım.
3 Mayıs: Türk milliyetçilerine yalan ve iftiralarda bulunanların kendi iftira ve yalanlarıyla boğulduğu gündür.
3 Mayıs: büyük milletimizin
edebiyete kadar yaşayacağına inanan
Türk milliyetçilerinin yeniden doğuşudur.
3 Mayıs: Türk milliyetçilerinin bayraklaşan
hareketidir.
3 Mayıs: Milliyetçi
Türkiye'nin kuruluşunda temel taştır.
3 Mayıs: Türk milliyetçilerinin
yeni bir hamleye girişmesinin
başlangıcıdır.
3 Mayıs: Türk milletini ilimde,
maneviyatta, teknikte en yükseğe
çıkarma hamlesidir.
3 Mayıs: Türk
milliyetçilerinin yabancı kültüre ve yabancı ideolojilere karşı baş
kaldırmasıdır.
3 Mayıs: Milliyetçilerin
komüniste karşı DUR! Diyen toplu hareketidir.
3 Mayıs: Türk milliyetçilerinin
bayramıdır.
3 Mayıs: 1944’te idealist
ve vatanperver bir grubun o devrin dikta rejimine karşı başlattığı kutsal gayeli bir hareketin ilk adımıdır.
3 Mayıs: kendi milli kültürümüzü
çağdaş gelişmelerle yeniden yoğurma
hareketidir.
3 Mayıs: Ülkücülük
Hareketinin dönüm noktasıdır.
3 Mayıs: Türk milliyetçilerinin,
Türk milletinin varlık davasında çektikleri ızdırabın, elemin, gözyaşının ifadesidir.
Alparslan Türkeşin 1976 yılındaki
konuşmasıdır.
Koşar adım gitmeli onların arkasından.
Kahramanlık; içerek acı ölüm tasından
İleriye atılmak ve sonra dönmemektir.
Hüseyin Nihal Atsız
Allah Türkü korusun ve yüceltsin!
Ne mutlu Türküm diyene!
3 Mayıs Türkçülük Günü Ebediyen Yaşasın!...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder